Son yıllarda zararları faydalarından çok tartışılan bir konu florür konusu. Flörürlü diş macunlarının diş çürüklerini engellediği bilinen bir gerçek olsa da daha derinlerde yatan bazı tehlikeler de var. Bazı ülkelerde şebeke suyuna bile karıştırılan florür gerçekten bir zehir mi yoksa daha kötüsünden korunabilmemizi sağlayan az zararlı çok yararlı bir madde mi tartışıladursun ben size alternatif bir yöntem anlatayım. Kendi doğal diş macunu’muzu yapmak bu kadar kolayken gittikçe ilaca, koruyucuya, yapaylığa bulanan şehir yaşamında daha fazla zehirli maddeye bulaşmanın bir gereği olmadığını düşünüyorum.
FLÖRÜR’ÜN ETKİLERİ
Florürün vücutta birikme gibi bir kötü özelliği var. Sağlıklı bireyler idrar yolu ile vücudundaki florürün yarısından fazlasını atıyor. Kalanı özellikle ağızdaki kemiklerden başlayarak kemiklerde ve beyinde birikiyor. Hatta zarar görmüş diş minelerindeki bölgelerde birikerek dişin çürümesi engellemesi de buna bir örnek olabilir. Fareler üzerinde yapılan testlerde bu maddenin kemik erimesi ve kemik kanserine yol açabileceği görülmüş.
Florürün beyine olan etkisi bence çok daha vahim. Harvard Üniversitesi, Avrupa Bilim Komitesi gibi kuruluşların şimdiye kadar yaptığı araştırmalara göre florürün merkezi sinir sistemini etkilediği, çocuklarda zeka geriliği yaptığı ve uzun vadede Alzheimer gibi hastalıklara sebep olabileceğini saptadılar. Aslında bunun için florürün tarihine inmek bize yol gösterici olacaktır. 1930’lu yıllarda ilk kez florürü insanlar üzerinde kullanmayı düşünen Hitler, esirlerinde beyin hasarlarına yol açtı. İçtikleri suya belirli bir dozda florür karıştırarak zaman içinde düşünme yetilerini azalttı. Tüm o insanların hissiz ve sakin bir şekilde neden gaz odalarına yürüdüğünü şimdi daha iyi anlayabiliyoruz.
I. Dünya Savaşı’nda Ruslar ve Almanların hapistekileri daha aptal ve etkisiz yapmak için sularına florür katması, II. Dünya Savaşı’nda florürün nükleer silah yapımında kullanması evimizdeki diş macununa bakış açımızı direkt etkileyecek bilgiler. Hele ki çocuklarımıza kullandırmak, kaş yapayım derken göz çıkarmak gibi geliyor bana. Üstelik florürlü diş macunlarının dişi aslında korumadığı tam tersine fazlasının kahverengi lekelere yol açabileceğinin test edilmiş olması içtiğimiz sudaki florürü bile sorgulamamıza sebep oluyor.
Florür Kullanmayı Reddeden Ülkeler
Japonya sularına florür eklenmesini 1970’de kesti. Diş macunlarına ise en düşük orana çekti. Yine aynı yıllarda Hollanda’da sularına florür eklemeyi bıraktı. Küba’da bu ülkeler arasında. Hepsinde yapılan ölçümler diş çürüklerinin azaldığı yönünde.
Sağlık, elimizdeki en değerli şey. Bunu koruyabilmek için yapılan çalışmaları, laboratuvar deney sonuçlarını, ilgili bilimsel makaleleri takip etmek önemli. Elimizin altında internetin olduğu bir dünyada bunu yapabilmek de çok kolay. Yeter ki, iyi yaşamayı isteyin.
DOĞAL DİŞ MACUNU İÇİN MALZEMELER
- 2 çay kaşığı karbonat
- 2 çay kaşığı hindistan cevizi yağı
- 5 damla nane yağı
Tüm malzemeleri iyice karıştırın, küçük kapaklı (tercihen cam) bir kutuya doldurun. Kışın banyonuzun rafında durabilir. Yazın buzdolabında saklamanızı öneririm. Kullanacağınız zaman fırçanıza mercimek büyüklüğünde bir parça koymanız yeterli. Elbette köpürmüyor. Ama zaman içinde dişlerinizin renginin açıldığını ve parladığını çok net göreceksiniz. Köpük yok, zehir yok. Nane yağı sayesinde antimikrobiyal etki.
Kişisel öneri; Sabah uyandığınızda, henüz hiçbir şey yememiş ve içmemişken diş fırçalamak, gece boyunca ağızda biriken bakterileri mideye indirmeyi engeller. Bu, sağlıklı yaşamı ilke edinen çoğu insanın rutin uyguladığı yöntemlerden biridir.
Sağlıkla ve Sevgiyle.
Fotoğraflar: Tuğçe Tüzün